O kadar yakın olmadığım halde, bu kadar sıkılmıştım kendimden. Kusurlarımı saymaya nereden başlayacağımı bilmiyorum, . Ne zaman arınırım durulurum onu da bilmiyorum. Bu kendimle olan kavgada ne zaman yenilirim bilmiyorum. Çantamı takıp sırtıma uzun bir yolculuğa çlıkma fikrine doğru ilerledim. Ne saate ne takvime bakacaktım. Kafamda yalnızca uzaklaşmak olacaktı. Gene kendimden. Karlı dağlar dipsiz viyadükler, karanlık ormanlar ve şehirler hatta sınırlar geçip çook uzaklara sandığım fakat en dibimdeki gene kendime ulaşacaktım. Kafamda yanan sigaranın dumanları elime siner ve parmaklarım sararırdı. İçimde yine bir sigara daha yanardı. Kendime ulaştığımda artık yorulmuş ve kavgayı bırakmış olacaktım. Büyük bir matemde dalga geçer gibi sırıtıp ölüm duygusuna savaş açacaktım. Ve belki pek çok bilinmeyeniyle burda birikenleri de çöpe atıcaktım. Her şeye yeniden başlamak için..... Masadaki saat çalıyordu. Birden kalkıp yeni ağaran havada caddeye çıktım. Simitçi fil