Ben
sana bunları yazarken zaten çok uzaklardayım. Ve öyle uzaklardayım ki. Ufuk
çizgisinin ötesi. İnsan ordan ötesini göremez nasılsa. Ben sana bunları
yazarken bir şarap şişesine tıkılmış mantar gibi. Öylesine memnun, öylesine
mazbut öylesine bedbaht. Açılmayı
bekleyen, sofraya konmayı bekleyen çaresiz mantar.
Evet
mantar.
Bunları
sana yazarken, hava bilhassa karanlık. Ve sana yazmaya başladığımda hep
karanlık oluyor buralar. Ben karanlığı bir tek Atlantı’da severim. O zaman yıldız tozlarını görmek mümkün çünkü.
Gökyüzü başının üzerinde bir taç. Gece baktınmı. Bütün yıldızlar emrinde.
Bilmem anlatabildim mi?
Ben
sana bunları yazarken bir bebek doğdu. Bir yaşlı hayatında son nefesini saydı.
Bir kedi, başka balkonda uyudu. Bir yağmur dinerken, ıssız bir Yörük çadırı
titredi. Sığınmacılar esneyerek bir sabaha sokakta günaydın dedi. Ben sana
bunları yazarken bilincimin düşünüpte buraya yazmadığı bir çok hadise
gerçekleşti.
Kuzu
dişimi düşürmüş gibi şaşkınım. Aynı yedi yaşım gibi. Öylesine ellerinden uzak,
öylesine düşlerimle mahsun.Alkolden ve en nihayetinde Biradan da vazgeçmiş, sade soda kıvamında
Oturup
sana yazmak
Biranda
Saman
balyası,
Tutuşan
samanlık.
Yanan
köy.
Ah
bu zamanın kahpe yüzü.
Geri
getirilemeyen.
Ben
bunları sana yazarken fonda bilmediğim ensturmental bir müzik çalıyor.
Hatalarım kulağımda çalıyor. Kilisenin kapısında mum yakıp hüngür hüngür
ağlayan benim. Cami de sabahlayan da. Ama kimsenin kapısında değil!
İçimde bulamadığım o temizlenme, ah o
temizlenme.
Kara
sinek gibi. Odaya girmiş çıkamayan yanan lambanın etrafında dönüp duran kara
sinek gibi.
Bir
den hızlanıp lambaya çarpıp afallayıp yere düşüyorum sonra kalkıyorum.
Dönüp
duruyorum bunları sana yazarken. Ve içimden içtima. Bütün organlarım burada.
Kalbim. Kalbim.
Bir
eksiğiz komitanım.
Emredin
komitanım.
Emrediyorum
vurun onu. Kaçılmaz. Kalpte kaçak olmaz. Yürekte kaçak olmaz.
Ve
ben sana bunları yazarken,
Bizim
mahalle uyudu.
Çöp
arabası bile.
Şimdi
bir yarın için bekleyecekler.
Ben
sana bunları yazarken saat 01 07
Onlar
çoktan yarın için uyudular.
Yarın
için telaşlandılar.
Oysa
bu gün
Henüz
Bitmedi.
Yazım
.
Henüz
dinmedi
çünkü
gürül
gürül
o kayaları delen özlemim.
Hoşça
kal
Sevgiyle
kal.
Yorumlar
Yorum Gönder